Hayat bazen bize beklenmedik sürprizlerle dolu olabilir, öyle değil mi? Bugün, Almanca dilinde sürprizlere karşı verdiğimiz tepkileri ifade etmek için kullanabileceğiniz bazı cümleleri keşfedeceğiz. Aynı zamanda, şaşkınlık ve inanamama duygularını dile getirmek için kullanılabilecek ifadeleri öğrenerek, dil becerilerinizi bir üst seviyeye taşıyacaksınız. Hadi, birlikte bu heyecan verici dil yolculuğuna çıkalım!

Advertisement

Almanca Sürpriz ve İnananama İfade Eden Cümle Örnekleri:

Aşağıda, sürpriz durumlarda ve inanamama durumlarında kullanılabilecek konuşma örnekleri bulabilirsiniz.

  • Ich war so überrascht! Wir waren erstaunt / verwundert.
  • Çok şaşırdım! Şaşırdık / merak ettik.
  • I was so surprised! We were amazed / puzzled.
  • Die Nachricht überraschte uns alle völlig.
  • Haberler hepimizi tamamen şaşırttı.
  • The news completely surprised all of us.
  • Wir konnten es einfach nicht glauben.
  • Sadece inanamadık.
  • We just couldn’t believe it.
  • Ich weiß nicht, was ich sagen soll.
  • Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
  • I don’t know what to say.
  • Ich war verblüfft.
  • Şaşırdım.
  • I was astonished.
  • Ich bin sprachlos.
  • Ben suskunum. Dilim tutuldu.
  • I am speechless.
  • Das hat uns total verblüfft.
  • Bu bizi şaşırtmıştı.
  • That totally astonished us.
  • Das hat mir wirklich die Augen geöffnet.
  • Bu gerçekten gözlerimi açtı.
  • That really opened my eyes.
  • Ich glaube es nicht!
  • Buna inanmıyorum!
  • I don’t believe it!
  • Aber das ist unglaublich!
  • Ama bu inanılmaz!
  • But that’s unbelievable!
  • Niemals!
  • Hiç bir zaman!
  • Never!
  • Das ist unmöglich.
  • Bu imkansız.
  • That is impossible.
  • Das schlucke ich nicht.
  • Bunu yutmam.
  • I won’t swallow that.
  • Das ist zu gut, um wahr zu sein.
  • Gerçek olamayacak kadar iyi.
  • It’s too good to be true.
  • Es war keine Überraschung. Kein Wunder.
  • Sürpriz değildi. Mucize değil.
  • It was no surprise. No wonder.
  • Das kannst du deiner Großmutter erzählen.
  • Bunu büyükannene söyleyebilirsin. (Sen onu külahıma anlat.)
  • You can tell that to your grandmother. (You can tell it to the marines.)
  • Ich bin nicht von gestern.
  • Ben dünkü (çocuk) değilim.
  • I’m not born yesterday.
  • Ich bin doch nicht blöd!
  • Ben aptal değilim!
  • I’m not stupid!
  • Ich bin der geborene Skeptiker / die geborene Skeptikerin.
  • Ben doğuştan şüpheciyim.
  • I am the born skeptic.
  • Das ist ein Ammenmärchen.
  • Bu bir kocakarı masalı.
  • This is an old wives‘ tale.
  • Das klingt überhaupt nicht plausibel.
  • Bu hiç de inandırıcı gelmiyor.
  • That doesn’t sound plausible at all.
  • Es ist unvorstellbar, dass Ali so etwas tun würde.
  • Ali’nin bunu yapması imkansız.
  • It is unimaginable that Ali would do such a thing.

Almanca dilinde sürprizlere ve inanamama anlarına karşı ifade gücünüzü artırmak için bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim. Dil, duygularımızı ifade etmenin, anlamamızın ve birbirimizle bağlantı kurmanın güçlü bir aracıdır. Sürprizlere verdiğimiz tepkiler, hayatın renkli yanlarını keşfetmemize yardımcı olur. Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, sizi bekliyor olacağım. Şaşırtıcı ve inanılmaz anlarla dolu bir gün dilerim!

Teile deine Liebe
Advertisement