Günlük yaşantımızda bir konuşmayı sürdürmek, etkili iletişimin temel taşlarından biridir. Bugün, Almanca dilinde bir konuşmayı devam ettirmek için kullanabileceğiniz bazı ifadeleri inceleyeceğiz. Zaman zaman konuşmaları canlı tutmak ve ilgi çekici hale getirmek önemlidir. Bu yazıda öğreneceğiniz cümlelerle, Almanca konuşmalarınızı daha akıcı ve etkili hale getirebileceksiniz. Hadi başlayalım!

Advertisement

Almanca’da Konuşmayı Devam Ettirme Cümle Örnekleri

Devam eden bir konuşmayı devam ettirmek için kullanılabilecek cümle örneklerini aşağıda bulabilirsiniz.

  • Ach so? / Ach wirklich?
  • Ah, öyle mi (doğru mu)? / Gerçekten mi?
  • Oh, really? / Oh, is that so?
  • Wie interessant.
  • Ne kadar ilginç.
  • How interesting.
  • Nein so was!
  • Yok artık!
  • No way!
  • Ach, komm!
  • Hadi canım!
  • Oh, come on!
  • Erzähl mal!
  • Söyle (anlat) bana!
  • Tell me!
  • Das wusste ich nicht.
  • Bunu bilmiyordum.
  • I didn’t know that.
  • Davon habe ich (noch) nie etwas gehört.
  • Bunu henüz duymamıştım.
  • I’ve never heard of that.
  • Das höre ich zum ersten Mal.
  • Bunu ilk defa duyuyorum.
  • I’m hearing this for the first time.
  • Das ist ja großartig / fantastisch / unglaublich.
  • Bu harika / fantastik / inanılmaz.
  • That’s amazing / fantastic / unbelievable.
  • Ist das nicht einfach großartig?
  • Bu harika değil mi?
  • Isn’t that just great?
  • Ich weiß nicht, was ich sagen soll.
  • Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
  • I don’t know what to say.
  • Was ist dann passiert?
  • Ne oldu o zaman (sonra ne oldu)?
  • What happened then?
  • Wie haben Sie es herausgefunden?
  • Bunu nasıl öğrendin? Herausfinden: bulup cikarmak
  • How did you find out?
  • Was hast du (dann) gemacht?
  • Sonra ne yaptın?
  • What did you do (then)?
  • Wie schrecklich!
  • Ne kadar korkunç!
  • How terrible!
  • Was für eine ungewöhnliche Situation.
  • Ne sıra dışı bir durum.
  • What an unusual situation.
  • Ich weiß nicht, was ich gemacht hätte.
  • Ben ne yapardım bilmiyorum.
  • I don’t know what I would have done.
  • Ich hätte dasselbe getan.
  • Ben de aynısını yapardım.
  • I would have done the same.
  • So etwas ist mir auch schon mal passiert.
  • Böyle bir şey daha önce başıma geldi.
  • I’ve experienced something like that before.
  • So etwas verärgert mich sehr.
  • Böyle bir şey beni çok sinirlendiriyor.
  • Something like that really upsets me.
  • Wie war die Reaktion?
  • Tepki nasıldı?
  • What was the reaction?
  • Was hat sie / er (denn) gesagt?
  • Ne dedi ki?
  • What did she/he say?
  • Was hat sie / er (denn) getan?
  • Ne yaptı ki?
  • What did she/he do?
  • Das hört sich nicht so gut an.
  • Bu kulağa pek hoş gelmiyor.
  • That doesn’t sound good.
  • So etwas habe ich noch nie erlebt.
  • Böyle bir şey hiç yaşamadım.
  • I’ve never experienced anything like that.
  • So etwas habe ich noch nie gesehen.
  • Böyle bir şey hiç görmedim.
  • I’ve never seen anything like that.
  • So etwas gibt es nicht.
  • Böyle bir şey olamaz.
  • That’s impossible.
  • So etwas dürfte es nicht geben.
  • Böyle bir şey olmaması gerekir.
  • There shouldn’t be anything like that.

Bir konuşmayı devam ettirmek, karşılıklı anlayışı artırmanın ve ilişkileri güçlendirmenin bir yoludur. Bu yazıda öğrendiğiniz ifadelerle, Almanca konuşmalarınızı daha dinamik ve ilgi çekici hale getirebilirsiniz. Unutmayın, iletişim kurmak bir sanattır ve doğru kelimelerle ifade etmek, anlamı zenginleştirir.

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, başarılı ve akıcı konuşmalar dilerim!

Teile deine Liebe
Advertisement