SCHLECHTE NACHRICHTEN Kötü haberler
Ich habe schlechte / traurige Nachrichten. Kötü / üzgün haberlerim var.
Etwas Schreckliches ist passiert. Çok korkunç bir şey oldu.
Das, was ich Ihnen gleich sagen werde, … Sana simdi ne söyleyeceğim sey …
…, ist (sehr) ernst / traurig / hart. …, (çok) ciddi / üzgün / zor.
… wird Sie verärgern / enttäuschen. … sizi kızdıracak / hayal kırıklığına uğratacak.
Ich weiß kaum, wie ich es sagen soll, aber … Nasıl söyleyeceğimi (neredeyse) bilemiyorum ama …
Es wird Ihnen nicht gefallen, aber … Hoslanmayacaksin ama …
Das Allerschlimmste ist eingetreten. En kötüsü gerceklesti.
Ayse hatte einen Unfall. Ayşe bir kaza geçirdi.
Ronaldo liegt im Krankenhaus. Ronaldo hastanede (yatiyor).
Tobias hat Krebs. Tobias’ın kanseri var (kanser oldu).
Mehmet ist tot. Mehmet öldü.
Er ist plötzlich an einem Herzinfarkt gestorben. Birdenbire kalp krizinden öldü.
Es hätte schlimmer kommen können. Daha kötü olabilirdi.
Lass dich davon nicht unterkriegen. Bunun seni alt etmesine (üzmesine) izin verme.
Es tut mir aufrichtig leid. Das ist ja schrecklich / fürchterlich. Gerçekten üzgünüm. Bu korkunç / dahset.
Das muss für dich sehr schwer sein. Bu senin için çok zor olmalı.
Es muss eine sehr schwere Zeit für Sie sein. Senin için çok zor bir zaman olmalı.
Gibt es irgendetwas, was ich (für dich) tun kann? Yapabileceğim bir şey var mı (senin için)?
Wenn du irgendwas brauchst, bitte sag es mir … Bir şeye ihtiyacın olursa, lütfen söyle bana …
Ich denke an dich in dieser schwierigen Zeit. Bu zor zamanda seni düşünüyorum (kalbim seninle).
Bestell Ayse von mir die besten Wünsche für eine schnelle Genesung. Benden Ayşe’ye hızlı bir iyileşme için en iyi (gecmis olsun) dileklerimi ilet.
Mein (aufrichtiges) Beileid. Mein herzliches Beileid. (Samimi) başsağlığı (diliyorum). Yürekten başsağlığı (diliyorum).
Ich möchte Ihnen mein herzliches Beileid ausdrücken. Ben yürekten başsağlığı diliyorum.
